Fotoğraf Kolay Ulaşılan Bir Şey Midir

Eylül 24, 2015 

İlkokulda, öğretmeniniz size ya okulu sevdirir ya da okuldan uzaklaşmanıza sebep olabilir.Fotoğraf eğitiminde de durum farklı değildir aslında. Eğitmenin üslubu, teknik, teorik donanımı ve bu donanımı pratiğe nasıl aktardığı, ilgiyi ayakta tutan, tutum, davranış ve anlatım biçimi, fotoğrafı ciddiye alıp sevmenizi sebep olabileceği gibi, tam tersi durumlarda fotoğraftan keyif almamanıza, giderek uzaklaşmanıza ve hevesle aldığınız fotoğraf makinanızı bir kenara koymanıza hatta elinizden çıkarmanıza bile sebep olabilir.

Temel fotoğraf eğitimi, özellikle ticari  kaygılar ile oldukça basitmiş gibi lanse edilse de, bir insanın fotoğrafa bakışı,fotoğrafta idealleri, tam da bu evrede oluşmaya başlar. Bu evrede eğitmenlerin, konuya oldukça hassas yaklaşması, güçlü ve samimi bir anlatım dili oluşturması önem taşır. Fotoğrafın sadece makina ekipmandan ya da diyafram, enstantane, iso üçlüsünden ve nihayetinde deklanşöre basmaktan ibaret olmadığını öğrenen kişiye aktarması çok önemlidir. Yetkin ağızlardan yazılan kitap önerileri, farklı sanat disiplinleri ile fotoğrafın iç içeliği, kompozisyon hakkında kapsamlı bilgiler, eğitim alan kişilerin vizyonunu ve bakış açısını genişletir ve fotoğrafın aslında çok da yüzeysel bir uğraş olmadığını gösterir. Giyim, kuşam, yeme içmeye ayrılan ancak eğitime ayrılmayan zaman ve bütçeler yüzünden, işi biraz bilen ancak yetkin olmayan bir arkadaşa sorulan eksik ya da yanlış bilgiler,  ya da medyada var olan kirli bilgiler yüzünden öğrenen kişi amacına ulaşamamış (amaç sadece tesadüfi ya da seyahatlerimizde ve gezilerde iyi olan fotoğraf üretmek olmamalı, belli bir standartta üretim ve bilinçli bir üretim yapmak olmalı) fotoğrafın felsefesini öğrenememiş, neden fotoğraf ürettiğinin bilincine varamamış bir şekilde sadece deklanşöre basmış olacaktır.

Tüketim çılgınlığının hat safhada olduğu bu çağda, sosyal medyada da izlenilen ve bir iki saniyede tüketilen milyonlarca görsel içinde hafızamızda kalan ya da farklılığı ile dikkatimizi

çeken çok nadir fotoğraf görmekteyiz. Bunun sebeplerinden birisi de fotoğraf makinası ya da görsel üreten cihazlara (cep telefonu vs) çabuk ulaşıldığı için, fotoğrafın da kolay ulaşılır birşey gibi görülmesidir.

Üretilen fotoğraflar da saniyeler içinde izlenip, sindirilip, rafa kaldırılıyor. Bu sebepten, doğru ve yetkin bilgiye ulaşmak, bu bilgiler ışığında üretimler yapmak, fotoğrafın felsefesini içselleştirmek için eğitmenler kadar öğrenenlere de çok iş düşüyor.

Işığınız uygun olsun

Bir cevap yazın